Başladık burada yazmasına da sanki havanda su dövüyormuş hissine kapıldım. Fakat tek tesellim hayatın bana hep hissettiklerimin dışında şeyler sunduğu.Ne zaman evet bugün iyi bir gün olacak desem hep kötü bir gün geçirdiğim çoktur.
Konu bu da değil.Olumlu ya da olumsuz tek bir geri bildirimin, etkileşimin olmayışı ya da sıfıra yakın oluşu biraz demoralize etti beni. Fakat yapı itibari ile bir hayli inatçıyımdır. Yaşım ve ve bu inatçılığım nedeniyle çevremde huysuz ihriyar da diyen çoktur.
İlk gençliğimde öğrendim istemek ve başlamak bitirmenin yarısıdır. Gençliğimin ilk yıllarında öğrendim demek daha doğru olur sanırım. Tembellikten silmedim dahi bu yalnış cümleyi.
Bu vesileyle hep merak ettiğim bir konuya girmek istiyorum. Acaba gerçekten dili Türkçe olan yazılarımı merak edip translate aracılığıylaa da olsa, herhangi bir yabancı okuyormudur. Ben kendi adıma itiraf edeyim, makalesinde ilginç bir görsel kullanan her yazarı/yazıyı translate aracılığıyla da olsa mutlaka okurum.
İşin içinde para kazanmak varsa okuyacak çokca insan her yerde olduğu gibi burada da bir hayli fazla.Israrla ve inatla yazmaya devam edicem. Hem de kendi dilimde yani Türkçe olarak.
Şunu bilir şunu söylerim. Her dil tarihsel kültürel bir miras ve zenginliktir. Ve salt para kazanmak uğruna kendi dilinde yazmak varken ana akıma uyarak İngilizce yazmak yazmaya çalışmak kendi diline dolayısıyla o dil ekseninde oluşmuş tarihe kültüre yapılacak en büyük kötülüktür.
Sevgi ve sayıyla
benerci
Türkçe kararınız bu platformda okunabilirlik açısından sorun olabilir. Fakat bir web siteniz varsa ve tabii ki editörde embed seçeneği varsa (henüz yazı yazmadım ben de) Türkçe'nin çok da sorun yaratacağını sanmıyorum.